21 Temmuz 2009 Salı

Taps'den doğumhaneye

28 Mart 2009 cumartesi sabahı kalktım ve acaba ne yapsam diye düşünürken arkadaşım Deniz arayıp "hadi caddeye" dedi... Suat evde kalıp aylaklık yapmak istiyorum deyince hadi bana da yürüyüş olur düşüncesiyle caddede buluştuk... ilk iş bir hafta önceden sancılarım ve erken doğum tehdidim olduğundan ablamın bir doktor arkadaşına uğrayıp ultrasondan bebişe bakalım dedik... siyah beyaz pencereden içeriye baktığımızda gayet keyifliydi ve cıkmaya hic niyeti yok gibiydi... doktordan sonra yine de ablam bir test yaptırmamı istedi ama o kadar üşeniyordum ki hem caddede yürüyüş yapalım hem de sağa sola o testi yapan var mı diye bakınalım dedik... (amniosure ismi deniz tarafından başka bir hale getirildi ama onu burada yazamayacağım;)) ne yazık ki testi yapan hicbir laboratuvar bulamadık ve o yüzden Deniz'le yemek yemeye karar verdik... orası mı burası mı derken Taps e gitmeye karar verdik... jalapeno poppers yiyip acı acı keyif yaptık...ablam arada arıyor bari en azından bir antibiyotik başlayalım diyordu... yemekten sonra ısrarlara dayanamadım gittim antibiyotik aldım cebime koydum ve dolaşmaya devam ettim... fakat sonunda ablamın ısrarlarıyla hastahenede buluşmaya karar verdik... bana tonosol kagıdı verdiler ve dediler ki bu pembe kagıt mor olursa dogum başlamış demektir... tuvalete girdim ve parlak mor renkli kagıtla cıktıgımda panik bir şekilde bu pembe değil mi bu pembe diye kendi kendimi sakinleştirmeye çalıştım fakat kağıt bariz bir fosforlu mordu... eh ablam da hadi bakalım alalım Batu'yu dedi... ve koşturma o anda başladı.... suat'ı arayıp ben doğuruyorum diyince evdeki bira keyfini bırakıp apar topar hastahaneye koştu... babamlar nasıl yani şimdi mi doğuracaksın şaşkınlığıyla hastaheneye geldi... ablamın doktor arkadaşı burçak yakınlarda olduğu için hemen hazırdı... aslında benim haricimde herkes Batu'ya hazırdı :) o kadar çabuk oldu ki o kadar kolay oldu ki... ameliyathaneye akşam saat 8 de girdim ve saat 8:30 da Batu babasının kollarındaydı... ne yazık ki çok küçük olduğundan (2960gr)ve erken geldiğinden (tam 30 gün) her ihtimale karşı onu kuvöze koydular ve 3 gün çıkmadı... ona sadece bu 3 gün içinde 1 kere dokunabildim... o kadar küçük o kadar kırılgandı ki...ilk gece aynı gün doğum yapmış karşı odadan cocuk ağlaması gelirken bizim oda cok sessizdi... suat o kadar güzel baktı ki bana bu 3 gün hastahanede... o kadar beni rahatlattı ki aslında bebeğim yoğun bakımda olduğu halde benim moralim iyiydi... 3. gün artık yanıma geleceği haberini alınca hepimiz cok heyecanlandık... annem babam ablam ve Suat beklemeye başladık...sonunda geldiğinde yatağında o kadar minikti ki... o kadar güzeldi ki... sonunda Ahmet Batu'ya kavuşmuştuk... bir cadde macerası da böylelikle unutulmaz bir anıya dönüşmüştü...

1 yorum:

Nur dedi ki...

Öyle bir doğum hikayesiydi ki okumaya doyamadım, pamuk tenini koklayın benim için bahtı güzel olsun sevgili Batunun ;)