24 Mayıs 2012 Perşembe
Anaokul ve Uykuda bir dönüm noktası
Uzun zaman oldu diye başlayayım dedim sonra fark ettim ki aslında sürekli öyle başlıyorum :) her seferinde kendime bu kadar uzun aralıklarla yazmamam için kendime söz veriyorum ama bir sonraki yazı aklıma gelince aradan çok zaman geçtiğini görüyorum. Bu dönemde neler mi oldu. Öncelikle 2-3 hafta gibi bir süre bayağı stresli geçti sana anaokul bulmak için. Babanın aslında dileği başka bir okuldu ama ben galiba en başından beri Küçük Kara Balık istiyordum. Yine de Iraz (oyun grubunun öğretmeni) anaokul seçimi için bir seminer yaptığında insanların ne kadar çok okul dolaşıp bakındığını görünce ben de dolaşayım dedim. KKB bizden uzakta olduğundan bakacağım okullar yakın olsun istedim o yüzden de benim de mezun olduğum İstek Vakfının anaokuluna ve de Irmak anaokuluna bakındım(ık). İstek aslında güzel bir okuldu yani kocaman bir villa bahçesi büyük şıktı ama ben de oradan mezun olduğumdan acaba şımarık mı olursun diye bir korku da vardı içimde. Irmak'ın kampüsü çok güzeldi ama anaokulunu pek beğendiğimi söylemeyeceğim ayrıca orada müdürü beklerken ki gördüğüm bir öğretmenin davranışları da hoşuma gitmedi. Neyse ki aklımda hep Iraz'ın olduğu okul vardı ki bu KKB ve buna da sonunda uzun düşünceler ve sıkıntılı kararlardan sonra seçtik. Uzun düşünmemizin sebebi aslında sadece okulun bizden uzakta olmasıydı. Senin sabahları en az yarım saat ve akşamları yine yarım saat serviste gidip gelmeni baban pek istemedi ama ben hap aynı şeyi düşündüm; yolda geçireceğin zaman bırak kayıp olsun, senin mutsuz olacağın bir okula gidip hayal kırıklığı uğramaktan cok daha iyidir. Ve artık sen Eylül (belki daha bile erken) anaokuluna başlayacaksın bu konuda inanılmaz heyecanlıyım. Tek dileğim orada mutlu olman ve mutlu huzurlu kendinden emin bir çocuk haline gelmen.
Uyku dönüm noktasına gelince aslında pek iyi bir sebeble başlamadı ama galiba her şerde bir hayır vardır mantığı ile yalnız başına uyuma dönemi başladı gibi. Bu arada tarih 24 Mayıs 2012 yani sen 38 aylıksın yani 3 yaş +2 ay. Herşey şöyle başladı; sen şu sıralar biraz ters şımarık ve dediğim dedik modundasın. Yani aslında biraz kendini bulma derdinde sapıtmış durumda :) Ve bu bizi tabii ki çok etkiliyor. Haftasonu baban çay keyfi yapmak isterken sen onunla oynamak istediğin için sürekli onu dürttün vurdun ve sonunda da önündeki kaynar çay bardağını üstüne döktün. Ve babanın belini yaktın. Eh o da canhıraş bir bağırmayla banyoya koşup soyunup soğuk su altında oturdu. Sana o kadar kızdım ki bunu özellikle yaptığın için hayatımda ilk defa senin popona bir şaplak attım. Sonra sen de babanın durumunu gördükten sonra korktun ve ağlamaya başladın. Baban biraz sakinleştikten sonra ben ona ilaç sürdükten sonra senin korkmana üzüldü ve kucağına alıp sarıldı. O zaman kendimi çok kötü hissettim. Ben sana vurmuş oldum ama baban seni affetmiş oldu. Kötü bir duyguydu. Neyse sabah onu yaşadık akşam da bauhaus'da değiştirmemiz gereken şeyler olduğundan oraya gittiğimizde de sıra beklerken sen birşey yapmak istedin ve sözümü dinlemedin ve birden bağırmaya ve ağlamaya ve kızmaya başladın. O zaman bende birşeyler delirdi ve sana bağırarak kızdım ve eve gidene kadar seninle konuşmadım. Sonra evde de sana dedim ki tek başına uyuyacaksın yanında yatmayacağım. Sen bayağı bir ağladın benimle uyumak istedin ama ben salonda babanla oturdum ve kalkmadım sana sürekli kendinuyuman gerek dedim ve sen kalktığında yatağına gödnerip durdum. Baban da beni destekleyince sen de gittin geldin gittin geldin ve ağlayarak sonunda kendi başına yatakta sızdın. İçim gitmedi mi gitti benim de gözlerim dolmadı mı doldu ama bir şekilde seni yaptıklarının yanlış olduğunu göstermem gerekiyordu ve bunun için en etkileyici olan da senin yalnız uyuman oldu. O günden sonra ki o gün 3 gün önceydi seni yatağa yatırıyorum holdeki ışığı açıyorum sen bir süre oynuyorsun oyalanıyorsun ama sonra benden iyi geceler öpücüğünü alıp uyuyorsun. Baban bile bana şaşırıyor bunu nasıl yaptığıma aslında sana şaşırıyor nasıl tek başına uyuyorsun diye ama galiba alışıyorsun ve bir şekilde kendi başına uyumaya başlıyorsun.
Tatlım biliyorum büyümek çok zor. Kendi kişiliğini bulmak ve hem kendi isteklerin varken büyüklerin sözünü dinlemek zor. Babanla bir şekilde çok sınır koymadan seni fazla sıkmadan büyütmeye çalışıyoruz. Bazen sancılı oluyor bazen mutlulukla ama senden tek dileğim mutlu ve huzrulu kendinden emin bir çocuk olman. Benim şu an en değer verdiğim şeylerin başında huzur geliyor. Para pul iş mevki onlar hep gelip geçici önemli olan huzur. Ben bu huzuru babanla ve seninle buldum. Evet çok geç buldum ona üzülüyorum ama neyse ki bulabildim ve şimdi çok güzel seninle daha da güzelleşen ve katlanarak mutluluğa dönüşen bir huzurlu ev hayatım var. Bunu ben yakaladım umarım sen de en kısa zamanda çok canın yanmadan ve cok acıtmadan bulabilmen.
Mükemmel bir anne olmayabilirim benim de hatalarım olabilir ama bil ki seni herkesden herşeyden çok seviyorum ve senin için herşey yaparım. Senin üzülmeni veya mutsuz olmanı kesinlikle dayanamam eğer çatışıyorsak bil ki senin iyiliğini düşünerek yaptığımdandır.
Seni seviyorum
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder